Bana bunlari soyleten hergunumu birlikte gecirdigim, bir anormal sevdigim Deniz'i istedigim gibi koruyamamam, kendini acitmasina, aglamasina engel olamamam ve bunun icin kendimi sucluyor olmam ve en onemlisi ve hatta kotusu de ben yasadigim surece O'nun yasadigi her olumsuz seyden, akittigi her gozyasindan sorumluluk duyuyor olacagimi ve kendime kizacagimi biliyor olmam.
Anneligin bitmek bilmeyen koruma, karsiliksiz sevgi olayi bu durumu cok zorlastiriyor sevgili mamalar ve papalar. Hatta anne olmanin delilikten ve dupeduz mazosistlikten baska birsey olmadigini da zaman zaman dostlarla, ablalarla aramizda konusmusuzdur. Ne guzel de bir hayatimiz varken nereden cikti simdi bu uykusuz geceler, kakalar ve daha bir dolusu diye. Ama bebegin seni taniyip da gulmesi, cenesini optukce kikir kikir kikirdamasi, sen odadan ayrilirken endiseyle seni takip etmesi, omzunda yatmasi icine ilik ilik akan o sevgi denizi o sorulari bencilce siliyor kafandan. Nereden cikti bu degil, iyi ki gelmis dunyaya diyebiliyorsun. Icimde ne de cok sevgi varmis akit akit bitmiyor, bitmesin diyorsun. Ama sonra yine O'nun bir gozyasi ya da asik suratiyla endise pinarlari da akmaya basliyor. Sonra Fusun hocamin endiseleri bir dolaba kilitlemem gerektigi onerisi aklima geliyor. En son Deniz kadarken gordugum simdi 18 yasinda ne de guzel ve ozgur bir kiz olan Zeynep'i onun yetistirdigini dusunuyorum ve diyorum ki kendime vur kilitleri endiselerin uzerine, hic acma kalsinlar orada bir daha sana zarar vermemek uzere. Ve yine yeniden Cibran'in Cocuklar siiri aklima geliyor, cok mutlu oluyorum ve yapacak baska birsey bulamiyorum, cok uzaklara ucacak oklari dusunmekten baska.
....
Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder