28.02.2012

Hayaldi, gercek olacak mi ya da olmali mi olmamali mi?

Buralarda yasamanin benim icin guzel yanlarindan biri yazlari Istanbul'a donusudur sairin de dedigi gibi sevgili ve mama ve papalar. Her ucaga bindigimde hatta binmeden birkac gun once dunyalar benim oluyor ve heyecandan bavulumu bile toplayamaz hale geliyorum bazen de akil karisikligindan toplayamadigim oluyor tabii. Ama burada olmanin baska guzel yanlari da yok degil. Kimine gore daha rahat yasam sarti ki bu tartisilir, kimine gore kimkime dumdumalik, kimine gore duzen, kimine gore ise daha cok demokrasi (?)nin cazip geldigi bu yeni dunyada beni cezbedenler basit seyler.  Her seferinde cekip gitme dusuncelerime engel olan kucuk ama onemli seyler, mesela mahalle kutuphaneleri. (Posta sistemi, Netflix, geri donusum, az dedikodu az mudahale de ayaklarimi geri geri goturenlerden)

Yurume mesafesinde olan, her turlu kitabi bulabildigim, magazini -gazeteyi okuyabilidigim, bulamadiklarimi getirtmek icin form doldurabildigim, cocuklara okuma gunleri yapilan, gorme ozurluler icin imkanlar sunulan, evsizlere sicak bir mekan olan, son model bilgisayarlar bulunan, internet ve hatta yuzlerce DVD film bulunan kutuphanelerden bahsediyorum. O mahallede oturdugunuzu ispat eden belgeyi goturdugunuzde kart sahibi olup, sonrasinda eyaletin her kutuphanesinden kitap odunc alinabilecek mahalle kutuphaneleri bunlar. Benim aklimi basimdan almisti ilk geldigimde bu kutuphaneler. Sayisiz kitap okuyup, saatlerce vakit gecirdim buralarda. Bir keresinde okuyup geri verdigim bir kitabin icinde ucuz kitap araligimi unuttugum icin bana telefon edildiginde "Yok canim artik' dedirten en kiymetli  mekanlarimdan oldular.

Gecen gun Deniz'le mahallemizin kutuphanesine dogru yuruduk, benim her zamanki yanlis saat secimimden dolayi Deniz'in uyku ve gaz karisik vizildanmasi ve kutuphane merdivenlerinin bebek arabasiyla, palto ve cantalarla cikmaya su an pek elverisli olmamasi sebebiyle iceri giremesek de, Deniz'in boyle bir imkani takdir etmesi, O'nun kitaplarla, kitap okuyan insanlarla daha cok vakit gecirmesi icin bu yurusleri daha sik yapmayi planliyorum. Cocuklara kitap okuma egitimi verirken onlara bol bol kitap okuyun diyor uzmanlar, ancak cocuklarin birseyi yapmalari icin once kendimiz onlara ornek olmaliymisiz ki aklin yolu bir bunu kendimiz de idrak edebiliriz  deneyimlerimize dayanarak. Ilk 3 yil cocuk annesini kendisin aynasi sanirmis, onun yaptiklarini yaparmis. O nedenle cocugumuzun kitap okumasini istiyorsak ne yapmaliymisiz, cocugun yaninda kitap okumali ve bizi gormesini, bize ozenmesini saglamaliymisiz. Bu muzik icin de gecerli, spor icinde gecerli. "Yap yavrup, oku yavrum" demekle maalesef olmayacagini biliyoruz.

Keske Istanbul'un (ve buyuk bir iyimserlikle Turkiye'nin her yerinde) mahallelerinde yurume mesafelerinde kucuk kutuphaneler olsa, tabii bir de kaldirimlari ve bebek rampalarini da halletseler cabuk tarafindan ve bebek arabalilar ile engelliler ozgurce yurume imkani bulabilse bir sakatlik cikmadan. Muhtarliklarin koselerini ya da pratik kiz sanat okullarinin bir odasini, ilkokullarin bir sinifini bile mahalle kutuphaneleri haline getirseler, insanlar yuruyerek gitse gunluk gazetelerini okusa, kitap odunc alsa, cocuklara okuma gunleri olsa oyunlarla birlikte cok mu kotu olurdu? Olmazdi tabii neden olsun?

Mahalleden bircok insan pahalli arabalarina koyduklari benzinden birer litre, kadinlar kuafor masraflarindan ayda bir kez feragat etse bence sahane de kutuphaneler kurulur. Calisanlari da buradaki gibi maasli eleman olmasa evde oturan bir dolu genc emekli insan gonullu calismak istese bunun icin birbiriyle yarissa hatta, genclerden yardim alinsa al sana sosyal sorumluluk ve bilinc. Sosyal bilinc icin turlu derneklere girip, luks otellerde yemek yemek gercekten de gerekmiyor bence ki o derneklerin de yaptiklarini kesinlikle kucuk gormuyorum, ama benim yakin cevrem bir dolu sey yapmak isteyip, derneklerin uzak ya da masrafli faaliyetleri yuzunden hicbirsey yapamayan bundan rahatsizlik duyan insanlarla dolu.

Boyle bir proje olsa ben evimizdeki kitapliklarda yigili yuzlerce kitabimi severek bagislamaya hazirim. Bence insan haklari da, Avrupa Birligi'ne giris de, demokrasi de, bilincli cocuklar yetistirmek de, mahalle bilinci de bu yollardan geciyor. Birkac kitabi yanyana koyup onlari okumak isteyenlerin ellerine sunmaktan. Cok zor olmamali 170 AVM'si olan koca koy Istanbul'da boyle bir projeyi gerceklestirmek. Ama daha gerceklestirecek ekolojik geri donusum projeleri, trafik terorune son verme projeleri varken ve hatta Istanbul'u ortadan bir daha ikiye yarma projesi gundemdeyken, minik ellere kitap projesi sanirim bahari andiran bir West New York gununde kurulan fazla iyimser bir hayal oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder